tarihinde yayınlandı

Dizanteri ve Dizanteri Tedavisi

dizanteriDizanteri Hastalığı:

Kalın bağırsağın son kısmının iltihaplanmasına dizanteri adı verilir. Sık sık abdets etme, karın ağrıları, şiddetli kramplar, kanlı ve sümüksü dışkı dizanteri belirtileridir. Bu hastalığı yapan bir Japon bilgininin bulduğu Şîgella denen mikroptur. Dizanteri yaz aylarında sık görülür. Pis sular, yıkanmamış sebze ve meyvelerle bulaşır. Tedavisi için ishal rejimi uygulanır ve antibiyotikler kullanılır. Dizanteri  belirtileri görüldüğünde mutlaka bir uzman görüşü almak gerekmektedir.

Kolera Hastalığı ve Tedavi Yöntemleri:

Vibriyo denen bir mikrobun yaptığı tehlikeli bir hastalıktır, Koleranın vatanı Hindistan’da Ganj nehri kıyıları ve Hindiçinidir. Kolera mikrobu bütün dünyaya buralardan yayılmıştır.Bulaşması pis sularla olur. Zaman zaman salgınlar yapar. Kolera anîden başlar, durdurulamayan su şeklinde ishaller belirir, hasta çok zayıf düşer, vücudu adetâ kurur, gözleri derine batar, karın içeri çöker, rengi morarır. Bazen bir günde bir teneke dolusu su kaybı olabilir. Derhal tedavi edilmezse ölümle sonlanın Tedavisi için hastaya bol miktarda damar yoluyla serum verilir. Bu mümkün olmazsa ağız yoluyla 1 litresine 1 kaşık karbonat ilave edilmiş bol su verilir. Ayrıca tetrasiklin denen antibiyotik faydalıdır. Korunmak için pis sulardan, çiğ sebze ve meyvelerle kaçınmalı, elleri sık sık yıkayarak temiz tutmalıdır. Koruyucu olarak kolera aşısı yapılır ve koleranın önüne geçilir. Kolera mikrobu aside karşı dayanıksız olduğundan bol sirkeli ve limonlu yemekler koleradan korunmada oldukça faydalıdır.

tarihinde yayınlandı

Bağırsak Hastalıkları

solucanApandist:

Apandist, son yıllarda en çok görülen bağırsak rahatsızlığıdır. Apandist, kalın bağırsağın başlangıcı olan kör bağırsakta eldiven parmağı şeklinde bir bağırsak sıkıntısıdır. Bunun iltihaplanmasına apandisit adı verilir. Apandisit aniden başlar. Bulantı, kusma karnın sağ ve alt yanında şiddetli sancı ve ateş başlıca belirtileridir. Apandisit derhal ameliyat edilmelidir. Çünkü delinerek tehlikeli hastalıklar olan peritonit ve karın içinde abselere sebep olabilir.

Bağırsak Düğümlenmesi :

Bağırsağın bir teleskop gibi içice geçerek tıkanmasıdır. Karında gittikçe fenalaşan şişlik, bulantı, kusma ve büyük abdest yapamamak başlıca belirtileridir. Röntgen filmi tıkanmanın yerini gösterir. Tedavisi için ağızdan tüp sokularak mide ve bağırsaktaki sıvı ve gazlar emilir. Hasta ağızdan besin alamayacağı için damardan serum vermelidir. Eğer hastalık iyileşmece ameliyat yapılır.

Bağırsak Solucanları :

insan bağırsağında parazit olarak yaşayan başlıca solucanlar kılkurtları, (oksiyür), solucan (askaris) ve şerit (tenya)tir. Kılkurtları iğne büyüklüğündedir. Solucanlar toprak solucanına benzer. Şeritler yassı, uzun, beyaz ve dörtköşe parçalıdır. Bağırsak parazitleri   bağırsaktaki besinleri emerek geçinir ve insanı zayıf düşürür. Bazen birçoğu biraraya gelerek bağırsağı tıkayabilir. Her solucanı düşürmek için etkili solucan ilâcı mevcuttur. Bunları doktorunuzdan ya da eczaneden elde edebilirsiniz. Solucanlar dışkı gözle muayene edilirse kolayca tanınır. Ancak bazen kendileri görünmediği halde yumurtaları dışkıyla birlikte dışarı çıkar. Bu takdirde yaptırılacak bir dışkı muayenesi solucanların bulunduğunu ortaya koyacaktır ve gerekli tedavi işlemleri başlatılacaktır.

tarihinde yayınlandı

Sarılık ve Tedavi Yöntemleri

sarılıkSarılık :

Sarılık safranın kana karışarak deriyi sarıya boyamasıdır. En önce göz aklarında, avuç içlerinde ve tırnaklarda farkedilir. Gün ışığında bakılmalıdır. Sarılığın çeşitti sebepleri olabilir. Her sarılık olayı mutlaka bir iç hastalıkları uzmanı tarafından görülmelidir. En sık görülen şekli göze görünmeyen bir mikrobun yaptığı ”Bulaşıcı sarılıktır.” Virüs denen bu mikrop karaciğere yerleşerek onu tahrip eder ve sarılığa sebep olur. Safra yollarının safra taşları île tıkanması da stk görülen bir sarılık nedenidir. Bağırsak, mide, pankreas ve karaciğer kanserleri de sarılık yapabilir. Ayrıca bazı kansızlıklarda kırmızı hücrelerin yıkımı artığından fazla safra maddesi kanda birikir va sarılığa sebep olur.

Bulaşıcı Sarılık :

Bu hastalık pis sularla ya da iyi kaynatılmayan enjeksiyon iğneleri İle geçer. Hastalığı yapan göze görünmeyen ”virüs” adı verilen bir mikroptur. Virüsün vücuda girmesinden sonra 1 – 2 ay içinde sarılık belirir. Ayrıca iştahsızlık, halsizlik, ateş, kuvvetsizlik, bulantı ve kusmalar da belirtileri arasındadır. Çok kez tamamen iyileşir. Nadiren ağırlaşarak ölüme sebep olabilir. Tedavisi için dok. tora başvurmalıdır. Korunmak için çiğ sebze ve meyvaları iyice yıkamak, pis suları içmemek ve enjeksiyon iğnelerini iyice kaynatmak gerekir.

Sarılık rahatsızlığı bulunan hastalara sindirimi kolay yiyecekler verilmelidir. Yağı az yiyecekler uzmanlar tarafından önerilmekte ve üzüm, bal gibi glikozdan zengin besinlerin mönüde yer alması uygun görülmektedir. Hastalığın ilerlememesi ve önüne geçilebilmesi adına beslenme oldukça önemli rol oynamaktadır.

tarihinde yayınlandı

Karaciğer ve Karaciğer Yetmezliği

karacigerKaraciğer vücudun en büyük organıdır. Karnın sağ ve üst kısmında bulunur. Görevi vücuttaki kimyasal değişmeleri yönetmektir. Vücudun ihtiyacı olan şeker karaciğerde toplanır ve gerekince kana verilir. Protein denen ve birçok hayat olayları için gerekli maddeler karaciğerde yayılır. Bağırsakta yağların sindirimi için gerekli safra karaciğerde yapılır ve safra kesesinde toplanır. Her yağlı yemekten sonra safra kese. si kasılarak içindeki safrayı on iki parmak bağırsağına boşaltır ve yağların sindirim ve emilmesine yardımcı olur. Safranın sarı boyası vücutta tahribe uğrayan kırmızı kan hücrelerinin artıklarıdır. Bunlar bağırsaktan tekrar emilerek kana karışır ve yeni kan hücreleri yapımında kullandır. Bir kısmı ise bağırsak yoluyla atılır. Karnın arka kısmında ve sol tarafında bulunan PANKREAS bezi de safra yolları ile aynı yere açılır. Bu bezin görevi ” protein ” yani etlerin sindirimini sağlamaktır. içinde bulunan ufak adacıklar kandaki şekerin yakılmasını sağlayan İnsülin denilen bir maddfe salgılar. İnsülin eksikliğinde şeker yakılamaz, kanda birikir. Buna ” Şeker hastalığı ” adı verilir.

Karaciğer Yetmezliği :

Karaciğere zarar veren herhangi bir sebep bu organın görevinde aksama yaratabilir. Karaciğer yetmezliğinin başlıca belirtileri: Halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, bulantı, baş dönmesi, kusma, sarılık, kaşıntı, el ve ayak şişmesi, karında su toplanmasıdır. Karaciğer yetmezliği yapan sebepler arasında: Alkolizma, zehirlenmeler, bulaşıcı sanlık, sirozlar, müzmin hastalıklar, beslenme ve vitamin eksiklikleri sayılabilir. Bu sebeplerin yanısıra karaciğer sorunu diğer bir çok hastalıkta olduğu gibi genetik olarakta gerçekleşebilmektedir. Fakat bu oran diğer ihtimallere oranla daha düşüktür.

tarihinde yayınlandı

Ödem ve Damar Tıkanıklıkları

damarVaris ve Varis Tedavisi :

Toplardamarların genişlemesine ve zayıflamasına varis adı verilir. En çok bacaklarda olur. Kan yukarı çıkamaz, bacak şişer ve ağrı yapar. Bazen yaralar da açılabilir ve iltihaplanma olur. Varis tedavisi için fazla ayakta durmaktan kaçınmalı ve fırsat buldukça bacakları yükselterek istirahat etmelidir. Elastik çoraplar faydalı olabilir. Kesin tedavisi için ameliyat gerekir.

Ödem Oluşması ve Tedavi Yöntemi :

Elde, ayakta, yüzde su toplanarak şişlik yapmasına ödem denir. Ödem kalp, böbrek ve karaciğer hastalıklarında görülür ve bu organların iyi çalışmadığını gösterir. Tuzsuz yemekler ve ilâçlarla ödemin tedavisi mümkündür.

Damar Tıkanıklığının Risk Faktörleri:

  • Damar tıkanıklığı kadınlara oranla erkek nüfusunda daha sık görülmektedir.
  • Sigaranın içeriğinde bulunan zararlı maddeler aktif veya pasif içiciler için damar sertliği oluşturmaktadır ve bu durum damar tıkanıklığına sebep olmaktadır.
  • Yüksek tansiyonu bulunan ve şekeri yüksek olan hastalarda damar tıkanıklığı riski iki kat artmaktadır.
  • Fiziksel aktivite azlığından ve obezite kaynaklı ortaya çıkan damar tıkanıklıkları vücudun en büyük tehditlerinden biri haline gelmektedir.
  • Stres ve sinirlilik halleri ileriki yaşlarda damar tıkanıklığına sebep olabilmektedir.
  • Birinci derece damar tıkanıklığı olan erkeklerin 55 yaşından önce, kadınların ise 65 yaşından önce damar tıkanıklığına bağlı kalp krizi ya da ölüm uykusuna yatma riski bulunmaktadır.
  • Vücuda alınan kolestrol damar tıkanıklıklarının yanısıra vücut için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Bu sebeple bitkisel yağlardan ve kolestrole sebep olacak maddelerden uzak durmak gerekir.
tarihinde yayınlandı

Tansiyon ve Nefes Darlığı

TansiyonDüşük Tansiyon :

Düşük tansiyon son yılların en çok rastlanılan sağlık problemlerinden biri olarak görülür. Fakat bunun vücut için herhangi bir zararı yoktur. Aksine, kalbi ve damarları yormadığı İçin faydalıdır. Eğer başdönmesi yapıyorsa bir müddet ayakları yükselterek istirahat etmek yetişir. Ayrıca tedaviye gerek yoktur.

Yüksek Tansiyon Hastalığı ve Tedavisi :

Yüksek tansiyon hastalığı Türkiye’de çok sık görülen bir rahatsızlıktır. Yaklaşık olarak her 3 kişiden birinde yüksek tansiyon rahatsızlığı vardır. Tansiyon damarlardaki kan basıncının yükselmesidir. Normal olarak büyük tansiyon 14 küçüğü ise 9’dur. Bunların üstüne çıkarsa o zaman tansiyon var demektir ve tansiyon ilaçları kullanılmalıdır. Tansiyon kalbi ve damarları yorarak çeşitli hastalıklara sebep olur. Onun için ilâçlarla sürekli olarak düşük tutulmalıdır. Eğer tansiyon düşürülemiyorsa ya da uygun seviyede uzun süre tutulamıyorsa mutlaka doktor takibinde gerekli tedavi uygulanmalıdır.

Nefes Darlığı :

Nefes darlığı somut olarak günlük hayatta yaptığımız hatalar ve vücuda aldığımız zararlı maddeler yüzünden meydana gelir. Nefes daralması ve hava açlığı ciddi bir hastalık belirtisi olarak görülür. Ve sebebinin de mutlaka olarak dikkatlice araştırılması gerekir. En çok kalp yetmezliği, anfizem, enfarktüs, kansızlık gibi hastalıklarda görülür. Hastalığın cinsine göre tedavisi yapılır. Genel olarak nefes darlığı olan hastalarda oksijen tedavisi faydalıdır. Fakat bu rahatsızlığı tedavi aşamasına getirmemek için bazı önlemler alabilirsiniz. Bu önlemlerden en belirgin olanı sigara kullanıyorsanız bu alışkanlığınızdan vazgeçmek olacaktır. İkinci bir önemli etkende düzenli olarak spor veya egzersiz yapmaktır.

tarihinde yayınlandı

Kalp Çarpıntısı ve Tedavisi

kalp HastalıklarıKalp vücuttaki kan dolaşımını sağlayan kastan yapılı bir organdır. Göğüste iki akciğerin arasında bulunur. Kalp otomatik olarak,
yani biz istesek de istemesek de çalışır. Dakikada 72 defa kasılan ve gevşeyen kalbin yaptığı iş 5 kg. ağırlığında bir cismi dakikada 2 defe 1 metre yüksekliğe kaldırıp indirmeye denktir. Kalbin bu gücü sayesinde damarlar içindeki kan sürekli olarak basınç altında dolaşır. Buna tansiyon diyoruz. Kan dolaşımı sayesinde dokulara besin maddeleri ve oksijen götürülür. Orada böbrekler ve akci-4 ger yoluyla atılır. Kan dolaşımı çok hızlıdır. Kan damarlar içinde saatte 60 km. hızla seyreder ve bütün vücudu aşağı – yukarı 2 dakikada dolaşır. Dokuların yaşayabilmeleri içîn sürekli besin maddeleri ve oksijen almaları zorunludur. Bunu da kalp, damarlar ve kandan yapılı dolaşım sistemi sağlar.

Kalp Çarpıntısı ve Tedavisi :

Kalbin hızlanarak vuruş sayısının dakikada 100’ü geçmesi sonucunda çarpıntı adı verilen rahatsızlık meydana gelmektedir. Çoğu zaman kişi kalbinin kuvvetle çarptığını hissetmektedir. Bu durum genellikle hareket halinde olan insanlar arasında çok hissedilmesede istirahat ederken ya da yatarken daha sık hissedilmektedir. Çarpıntı çok kez vücutça sağlam kimselerde olur ve ruhsal etkenlerden ileri gelir. Bu durumdan dolayı kesinlikle kalp hastalığına sahip olduğunuzu düşünmemelisiniz. Çünkü kalp çarpıntısının kalp hastalığıyla hiç bir ilgi alakası bulunmamaktadır. Tedavisi için istirahat ve sinir yatıştırıcı ilâçlar yeterlidir. Kalp çarpıntınız dinlenme sonrasında ve kullandığınız ilaçlarla geçmiyorsa mutlaka bir uzman görüşüne başvurmalısınız.

tarihinde yayınlandı

Akciğer Kanseri ve Tedavisi

akcigerİnsan vücudunda iki çeşit ciğer bulunmaktadır. Bunlardan birincisi karaciğer diğeri ise bugün inceleyecek olduğumuz akciğerdir. Akciğerler vücudumuzda tek parça halinde değildir. Göğüsümüzün bir sağ ve bir sol kısmı olmak üzere iki farklı noktasında yer almaktadır. Akciğerin üzerini ise akciğer zarı (plevra) denen tabaka örtmektedir.  Plevra süngersi, esnek ve kabaca koni biçimindedir.

Akciğerler göğüs boşluğunun iki yanında bulunursa sünger gibi daralıp genişleyen elastik bir dokudan yapılıdır. Kirli kanın temiz kana çevrilmesi akciğerde olur. Alınan havadaki oksijen kana geçer, kanda biriken karbondioksit gazı da verilen solukla dışarı atılır. Nefes alma sırasında göğüs kafesi genişler ve hava içeri emilir, nefes verme sırasında göğüs daralır ve hava dışarı verilir. Akciğerleri karından diyafram denen kastan yapılmış bet online casinos kalır. Ağız ve burun yoluyla alınan hava akciğerlere kadar hava borusu ile iletilir. Hava borusu akciğere ağaç dalı gibi dallara ayrılır ve akciğerin her tarafına dağılır. Bu ince hava borularına bronş adı verilir. Akciğer hastalıklarının başlıca belirtileri: Ateş, öksürük, balgam ve göğüs ağrılarıdır.

Erkeklerde mide kanserinden sonra en sık görülen kanser şeklidir. Akciğer kanseri son derece tehlikeli bir hastalıktır. Genellikle 1-2yıl içinde ölümle sonlanır. Korunmak için kirli havadan kaçınmak ve sigara içmemek gerekir. Ayrıca sık sık göğüs filmi aldırmalıdır. Başlangıç halinde iken yakalanırsa tedavisi ya da hiç olmazsa hayatın uzatılması mümkün olur.

tarihinde yayınlandı

Boğaz İltihaplanması ve Tedavisi

bogaz iltihabiBoğaz ağızın gerisinde, nefes ve hava yollarının birleştiği yerdir. Burnun arkası, yemek borusu ve hava borusu boğaza açılır. Boğazın iki yanında etten kıvrımlar arasında “” bademcik “” denen ve beyaz kan (lenf) hücrelerinden zengin iki yapı bulunur. Boğazın özel yapısı sayesinde yiyecekler hava borusuna kaçmadan yemek borusu yoluyla mideye gider. Yine solunan hava da mideye kaçmadan akciğere gider. Bademciklerin görevi ağız ve burun yoluyla alınan mikroplan tutmaktır.

Boğazın en önemli hastalığı bademciklerin iltihaplanmasıdır. Buna anjin adı da verilir. Bademcikler şişmiş ve kızarmıştır, bazen boğazı kapatacak kadar büyürler. Üzerlerinde yer yer beyaz lekeler belirir. Ateş çok yükselir, başağrısı, kırıklık, bet ağrıları olur. Boyunda bezeler büyür.

Bademcik iltihabının tedavisi hiç bir zaman İhmal edilmemelidir. Çünkü mafsal romatizması ve nefrit (böbrek iltihabı) gibi iki tehlikeli hastalık daima boğaz iltihabından sonra otur. Bütün anjin vakaları doktorun vereceği online casino şemaya göre yeterli miktarda penisilin ile tedavi edilmelidir. Eğer hasta penisiline karşı hassas İse Eritromisin v.s. gibi başka bir antibiyotik kullanılır

Anjinli hasta yatakta istirahat etmelidir. Ağrı kesici ilâçlar tatbik edilir. Yemekler bol kalorili ve besleyici olmalıdır. Su, çay, çorba, süt, etsuyu gibi sıvı besinler bol miktarda verilir. Anjinin bulaşıcı olduğu hatırdan çıkarılmamalıdır. Boğazda oturan ve streptokok denen bu mikroplar Öksürük, hapşırma ve konuşma ile kolaylıkla karşıdaki kimseye bulaşır. Sık sık iltihaplanan bademcikler ameliyatla alınmalıdır

tarihinde yayınlandı 1 Yorum

Ateşli Hastalıklar ve Tedavisi

ateslenmeGözle görülmeyecek kadar ufak ve mikrop adı verilen canlıların insan vücudunda çoğalarak üremesi ateş denilen olayı meydana getirir. Ateşin olup olmadığını derece koyarak anlarız. Derece içindeki cıva 37 işaretini geçerse ateş var demektir. Derece ağıza, koltuk altına veya makada konabilir. Koymazdan Önce sallanarak cıva sütunu 37’nin altına düşürülmelidir.

Birçok ateşli hastalık kendi kendine geçer (nezle, grip, bronşit, üşütmeler). Bazıları ise ilaç tedavisini gerektirir (zatürre, tifo, menenjit vs.) Bu konuda doktora danışmandır. Ateşli hastanın odası iyice havalandırılmalıdır. Odanın ısısı ne çok sıcak ne çok soğuk olmalıdır. Çarşaf ve örtüleri her gün değiştirilmelidir. Genellikle perhize gerek yoktur. Hasta canının istediğini yiyebilir. Çorba, süt su, çay, meyva suyu bol miktarda verilmelidir. Ateş çok yükselirse ıslak bezlerle vücut silinir ya da hasta ıslak çarşafla örtülür, Ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçlar kullanılır. Hemen hemen bütün ateşli hastalıklar bulaşıcıdır. Onun için ateşli hastanın yanına başkaları girmemelidir.

Ateşi Düşürmek İçin Öncelikle Yapılması Gerekenler:

  • Ateş akciğer ve kalbin yükünü arttırmaktadır. Bu yüzden yükü hafifletmek adına hasta mutlaka yatırılıp istirahat etmelidir.
  • Ateşi olan hasta bol bol sıvı kaybedecektir. Buna önlem olarak sindirimi kolay olan bol sulu yiyecekler veya sıvı gıdalar verilmelidir.
  • Ateşten dolayı dudaklar kuruyacaktır. Bu da mukozada çatlaklara neden olabilmektedir. Bu durumu önlemek için ağız sağlığına dikkat etmeniz gerekir. (Örneğin; günde bir kez antiseptik su ile ağız çalkalanması)