tarihinde yayınlandı

Bel Ağrısı – Bel Ağrısının Teşhis Yöntemleri

Bel ağrısı günümüzde yaygın olarak karşılaşılan bir ağrı türüdür. Bu ağrının tedavisi ve teşhis edilmesi birçok özellikler içermektedir.İnsanların birçoğu yaşantıları boyunca bu rahatsızlıkla en az bir defa karşı karşıya kalmaktadır. Bel ağrısı yeri geldiğinde iş, okul ve aile yaşantımızı da önemli ölçüde etkilemektedir.

İnsanlar bazı yanlış uygulamalar sonucunda ameliyatlık olabilmekte hatta felç bile kalabilmektedirler. Aslında basit ve geçici bir bel ağrısıyken onu bilinçsizce geçirmeye çalışırken felç durumuna dönüştürmesi tam bir faciadır.

Tıp bu konuda aşırı gelişme göstermekle birlikte bel ağrısı sebebiyle rahatsız olan hastalarımızın geç kalmadan doktora başvurması gerekir. Yapılan müdahale cerrahi dışında olan bir müdahaledir. Fakat uzman doktor bu konuda ameliyat kararı vermişse çok gecikmeden buna uymak gerekmektedir. Gecikirsek eğer bazı durumlarda olumsuz bir sonuç olarak tedavisi yapılamayan sorunlar meydana gelebilmektedir.

Bel Ağrıları

Yan taraftaki şekilde gösterildiği gibi büyük bir bel fıtığına sahip olan insanların bu sorununu düzeltmek için yanlış uygulamalarla uğraşması sonucunda dönüşü olmayan, telafi edilemez sorunlar meydana gelebilir.

 

         Bel ağrısının tedavisinde başarılı olmak için doğru teşhisin konulması gerekir. Hastalarımızın bu nedenden dolayı uzman doktorlara geç kalmadan başvurması gerekir. Hekimlerimize düşen görevde sabırla hastasını dinleyerek doğru teşhisi koymaktır. Bu yüzden her iki tarafında karşılıklı olarak özen gösterip mantıklı davranmasıyla bel ağrısına kısa sürede çözüm bulunacaktır.

tarihinde yayınlandı

Çığ – Sel ve Su Taşkınları

ÇIĞ
Çığ Nedir: Eğimin ve kar yağışlarının fazla olduğu yerlerde görülen doğa olayıdır. Bu nedenle Türkiye’de en fazla Doğu Anadolu Bölgesi’nde gerçekleşir. Ayrıca Doğu Karadeniz Bölümü’nde de Çığ olayları görülür. Bir doğa olayı olan çığın meydana gelmesinde beşeri faktörlerin de payı vardır. Bunların başında kar örtüsünü harekete geçirecek titreşimiere neden olmak gelir.

Çığ doğa olayının sonucunda can ve mal kayıpları meydana gelir. Çığın verdiği zararları en aza indirmek; kar köprüleri, tünelleri ve çitieri oluşturmak, erken uyarı sistemleri ve gözlem ekipleri kurmak gibi önlemlerin alınmasıyla mümkündür.

SEL VE SU TAŞKINLARI
Sağanak yağışın görüldüğü ve bitki örtüsünün fakir olduğu yerlerde Sel ve Su Taşkınları fazladır. Bu nedenle selolayları daha çok iç Anadolu Bölgesi’nde görülür. Su taşkınları akarsuyun yatağından taşmasıyla oluşur. Meriç, Ergene, Susurluk, Büyük Menderes, Küçük Menderes, Gediz ve Bakırçay gibi ırmaklarda yağışların fazla olduğu dönemlerde su taşkınlarına yol açar.  Türkiye’de depremden sonra en çok can ve mal kayıplarına neden olan doğa olayı sel ve su taşkınlarıdır. Sel ve su taşkınlarının meydana gelmesinde beşeri faktörler de etkilidir.

Sel ve Su Taşkınlar

Bunlar:
• Dere yataklarını doldurma ve yerleşmeye açma,
• Ormanıarın tahribi
• Çarpık kentleşme
• Hatalı su kullanımıdır.

tarihinde yayınlandı 1 Yorum

ASLAN ve KÖLE (Fabl Örnekleri)

ASLAN ve KÖLE   (Fabl Örnekleri)

Fabl ÖrnekleriÇok eski zamanlarda zengin bir adamın bir kölesi varmış. Bu köle bir gün dayanamamış ormana kaçmış. Ormanın içinde kendine kalacak bir kulube ararken bir ses duymuş, bu sesin  zor durumda kaldığı için inleyen bir aslandan geldiğini fark etmiş. İlk önce  korktuğu için kaçmaya çalışmış. Ama aslanın hiç kıpırdamadan yardım isteyen gözlerle ona baktığını görünce kaçmaktan vageçmiş. Aslan ağaçtan düşerken yaraladığı, kanayan pençesini uzatmış ona.

Köle aslanın uzattığı pençesine dikkatlice bakınca, pençesinde büyük bir dikenin saplandığını fark etmiş. Aslanın bu durumuna fazla dayanamayan köle hemen daranmış ve dikeni pençesinden çıkarmış sonra elbisesinden kestiği bir parça bezle yarayı sarmış.

Acısı azalan aslan ayağa kalmış ve kölenin yanına giderek ellerini yalamaya başlamış. Daha sonra köleyi almış  kendi yaşadığı mağaraya götürmüş. Yakaldığı avları kendisi yiyip birazınıda köle için alıp mağaraya götürüyormuş.

Aslan ile kölenin arkadaşlıkları fazla sürmemiş. Ormanda dolaşan avcılar ikisinide yakalamışlar. İkisini ayrı kafese koyup uzun süre aç bırakmışlar.

Kralın orda bulunduğu bir gün kafes açılmış. Herkes aslanın köleyi parçalayp yiyeceğini bekliyormuş. Önce avazı çıkana kadar kükreyen aslan büyük bir iştahla yemek için yanına yaklaştığı köleyi son anda tanımış. Kölenin önünde oturup bir kedi gibi kölenin ellerini yalamaya başlamış.
Herkez bu durum karşısında çok şaşırmışlar. Kral köleyi yanına çağırarak tüm hikayeyi ondan dinlemiş. Anlatılan hikayeden çok duygulanan kral köleyi affetmiş ve aslanında tekrar ormana salınması için emir vermiş…

Diğer Fabl Örnekleri

tarihinde yayınlandı

Gülümsemek Değerimizi Artırır

GülümsemekDuygularımızın çevremizdeki insanlara sirayet ettiği bir gerçek. Fakat bu duygu etkileşimi sadece yakınlarımızla olmuyor.  Sokağa çıktığınızda tanımadığınız insanlara daha güler yüzlü olmayı denediğinizde bunu fark edebilirsiniz.

Çünkü bilim adamları, tanımadığımız kişilere gülümsemenin insanlar arasındaki bağı güçlendirdiğini, onları görmezden gelmenin ise anında olumsuz etkilere yol açtığı yaptıkları deneyle kanıtladı. Society for the Study of  Motivation dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, gülümseyerek selam verilen kişiler, kimsenin suratına bakmadığı kişilere kıyasla kendilerini insanlara daha bağlı ve yakın hissediyor.

Aksi halde insanlar psikolojik bir acı çekiyor hatta bu acı fiziksel boyuta da genişleyebiliyor. Hatta bazı araştırmalar, yalnızlığın daha zayıf bir bağışıklık sistemine veya atardamarların sertleşmesine sebep olduğunu gösteriyor.

tarihinde yayınlandı

Camiler Artık Günün Yarısı Açık

CamilerDışarıda olduğumuzda vakit namazlarıınızı kılmak için uğradığımız camilerin, ibadet saati dışında kapalı oluşu pek çoğumuzu rahatsız eden bir durumdu.

Bu olumsuz tablo artık değişiyor. Diyanet’in yeni uygulamasıyla birlikte Türkiye’deki tüm camiler, bundan sonra en az 12 saat açık kalacak. Din görevlileri ise namaz vakitlerinin dışındaki belli saatlerde cemaatin sorularını cevaplandırmak üzere camilerde hazır bulunacak.

Yeni uygulamanın sinyallerini Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Cörmez’in, “Ülkemizin, Müslümanlığın, İslam dünyasının içinden geçtiği süreçleri dikkate aldığımızda vazifesine aşık hiçbir mihrap görevlisinin sadece günde beş vakit namaz vaktinde camiyi açıp, namaz bittikten sonra cemaatiyle bir sohbet bile etmeden camiyi terk etmesi en büyük hizmet kusurudur. Bu kabul edilemez. Onun için biz kendimizi böyle bir görev tanımına mahkum edemeyiz.” şeklindeki açıklaması vermişti.

Öte yandan camilerde 15 yılı aşkın bir süredir uygulanan merkezi vaaz sistemi de kaldırılacak. Diyanet mensupları artık kürsüden bizzat vaaz verecek.

e.kaya@zaman.com.tr

tarihinde yayınlandı 6 Yorum

Geleneksel Türk Sineması…

Türk Sineması    Geleneksel Türk Sineması deyince aklımıza Kemal Sunal, Şener Şen, Kadir İnanır,  Erol Taş, Yılmaz Güney, Cüneyt Arkın, Fatma Girik, Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Gülşen Bubikoğlu  ve daha ismini sayamadığımız niceleri…

Türk Sineması  konuları bakımından  çok güzel olsa da çekim kalitesi olarak  Batının çok uzağında kalmıştır. Yeşilçam dediğimiz jenerasyonun ortaya çıkmasıyla kendi sesini duyurmayı başarmıştır. Kurgu ve reji alanında Yılmaz Güney gibi büyük ustanın varlığı Türk Sinemasına fazlasıyla yarar sağlamıştır. O yılların imkanlarına göre güzel işler yapılmıştır ama bizler bugün o yılları tenkit ederken çok fazlasıyla objektif davranmıyoruz.  Çünkü o günleri tenkit ederken, o günlerin koşullarına göre yorum yapmıyoruz.

Türk Sineması son dönemlerde çok büyük yollar aşmıştır. 1998 yılında Yavuz Tuğrul’un büyük eseri Eşkiya  filmi çok büyük sükse yapmıştır.  Arkasına gelen Vizontele ,  Gönül Yarası, Babam ve Oğlum, Güneşi Gördüm,  Bir Zamanlar Anadoluda, Fetih 1453  gibi filmler Türk Sinemasının gelişimine büyük katkı sağlamıştır. Türk Sinemasına bizlerde vizyona giren filmleri izlemeye giderek destek olabiliriz. Sinema alanında işlere geç başlasak ta bu alanda son dönemlerde iyi işler başarabilmişizdir. Bundan iki yıl önce sinema alanına katkıda bulunmak için İletişim Fakültesi okuyan abilerimizle sosyal paylaşım sitesinde  Şener Şen’i Kaybetmeden değerini anlayalım diye site kurmuştuk çok fazla rağbet görmemişti o yıllarda lisede okuyordum ve  bu duruma çok fazla üzülmüştüm. Üzülmek insanın sadece zamanını  öldürür bu alanda bir şeyler üretmek gerektiğini düşünüyorum  ve bu alana yoğunlaştım. Geçen yıl İletişim Fakültesi,Radyo

Televizyon Sinema Bölümünü kazandım, bu alanda işler yapmak istedim, bölümümden pişman değilim ama insanların bu alan ile fazla bilgisinin olmaması çok üzücü… Bana okulu bitirince televizyon tamircisi mi olacaksın diye soru yönelten yurdumun güzel insanları bile oluyor.İnşallah bu alanda ki ilgi alaka artar.

tarihinde yayınlandı 6 Yorum

Bir Şampiyonluk Öyküsü

Bildiğimiz gibi Türkiye ligleri sona erdi. Adana Demir SporBank Asya 1.ligine son çıkan takım Adanademirspor‘ un şampiyonluk öyküsü ile yazı yazmak istedim. Bilindiği üzere Adanademirspor  Adananın köklü takımı olup yıllarca süper ligde mücadele etmiş sporun birçok alanında başarı kazanmış takımdır. Adanademirspor son olarak 1994 yılında süper lige veda etmiş, işler o tarihten sonrada yolunda gitmemiştir. 2000 yılında jenerasyon yapsa da  çok parlak başarılar kazanamamıştır. Adanademirspor takımı 2004 yılında 2.lige düşmüş ve her yıl büyük yatırımlarla sezona başlamış her seferinde de mutlu sonu bir adımla final maçları kaybetmiştir. Bu yıl tabir yerindeyse şeytanın bacağını kırmış ve gittiği play off tan şampiyonlukla dönmüştür.

İlk maçında favori olarak gösterilen soyunma odasında futbolcuların bile 5 atarız dediği maçta Balıkesirspor’u elemiş. İkinci maçta penaltılarda Ankara temsilcisi Bursaşspor’u elemiş. Finalde ise Fethiyespor’u yenerek mutlu sona ulaşmıştır. Fethiye maçına gitme imkanım olmuştu Adanadan Denizliye gittim.

Yolculuk harikaydı maça saatler öncesinden gelen taraftarlar Adanadan gelen 10000 civarında bizim  gibi insanlar takımını yalnız bırakmadı. Maç başladı ve ilk golü Emre Hasan Balcı attı Adanademirspor‘u 1-0 öne geçirdi kafa golüyle, ve ilk yarı bu skorla bitti. İkinci yarıda taraftarlar öne geçmenin sevincini yaşarken dakika 81’de oyuna kısa süre önce giren İlyas’ın golüyle 2-0 oldu tam bu iş oldu derken Fethiyespor durumu 2-1 yaptı ve maç bu skorla bitti Adanademirspor şampiyon olarak Bank Asya !.

ligine yükselen son takım oldu. Yıllarca hezibete uğrayan taraftar üzüntüden değil bu sefer sevinçten ağlıyordu. Adanademirspor takımını kutluyor Bank Asya 1.liginde başarılar diliyorum.

tarihinde yayınlandı 2 Yorum

Güreşin Tarihi – Güreş Çeşitleri

Güreş Tarihiİki pehlivan arasında belirlenen kaidelere uyularak birbirinin sırtını yere değdirmek amacıyla yapılan spordur. Güreş, insanların zekâ ve kuvvetlerini birleştirerek, herhangi bir alet kullanmadan yaptıkları sporlardan biridir.

Dünya üzerinde güreşi ilk yapan milletler Türkler, Eski Yunanlılar ve Romalılardır. Güreş Türklerle birlikte Anadolu’ya, Balkanlara ve Avrupa’ya yayılmıştır.

İlim ve fikir üstünlüğünden çok beden gücünün atiklik, çeviklik ve ustalığın üstün tutulduğu çağlarda han, hakan, padişah gibi devlet büyükleri ve gençler binicilik, atıcılık ve güreşte üstün olmaya çalışmışlardır. Ayrıca zamanın ünlü güreşçileri devlet adamları tarafından korunmuş çalışmaları teşvik edilmiştir.

Güreş çeşitlerini şöyle sıralayabiliriz;

a) Karakucak Güreş: Çimen üzerinde veya toprak meydanda, vücudun üst kısmı ve ayak çıplak olarak yapılan bir serbest güreş çeşididir. Karakucak güreş çeşiti Kafkasya, Kırım ve Anadolu Türkleri’nce bilinen en eski güreştir.

b) Yağlı Güreş; Bu güreşte pehlivanlar kisbet adı verilen deri çeşidinden yapılmış dar parçalı bir çeşit pantolon giyerler. Zeytinyağı ile yağlanarak belli bir zaman ile sınırlandırılmadan belli kaidelere uyarak hakemler önünde yapılan güreştir.

c) Serbest ve Greko-Romen Güreş: Bu tarz güreşler Batı ülkelerinde 19. yüzyıldan sonra gelişmeye başlamıştır. Serbest ve Greko-romen güreşler Beynelmilel Güreş Nizamnamesi’ne göre düzenlenir.