tarihinde yayınlandı

Biliver’in Raptiyesi

kusva deveHz. Halid Bin Zeyd Ebu Eyyub El-Ensari yani Eyüp Sultan Hazretleri, hicret sırasında Peygamberimizi (s.a.v) evinde misafir etmiş. Herkes O’nu (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) evinde ağırlamak isterken Peygamberimiz neden Eyüp dedenin evine gitmiş derisiniz? Çünkü devesi öyle istemiş. ‘Kusva‘ adındaki deveyi serbest bırakmışlar, Kusva isimli deve dolaşmış dolaşmış Eyüp Dedenin evinin önüne gelince diz çömüş oturmuş. Sevgili Peygamberimizde Kusva‘nın seçtiği evde 7 ay misafir kalmış.

Biliver’in Raptiyesi

tarihinde yayınlandı

Ezo Gelin Çorbası

 

Benim canım dedem hasta mı olmuş? Çorba yaparım ben ona. Oda bana güzel hikayelerinden birini anlatır. Mesela Ezo Gelin’in hikayesini. ..

ezo gelin corbasi      Bu grip dört mevsimi birden mesken tutmuş arkadaşlar. Kış gelir öksürük başlar, bahar gelir hapşırık zıplar! Şimdi de benim pamuk dedem hasta.

Babam kaptığı gibi onu evimize getirdi tabii. Temelli bizde kalsa çok güzel olacak ama istemiyor ki. Bahçesinde sebze-meyve yetiştiriyor. Bize de “Siz apartmanda oturuyorsunuz, bir bahçeniz bile yok.

Ben orda sıkılırım.” diyor. Bahçemiz olmasa da bize geldi işte. Hastalıktan yüzü sararmış. “Pamuk sakalların grileşmiş dedeee!” diyorum, gülüyor. Onu güldürmek için uğraşıyorum hep.

Yalnız kalınca ağrılarını daha çok hissediyor. Çorba da yaptım. (Annem mi bana yardım etti, ben mi ona yardım ettim anlamadım ama.) Çorbamızın ismi Ezogelin.

Devamı…

tarihinde yayınlandı 3 Yorum

Eski Fotoğraf Makinaları

Fotoğraf makinaları ışık yardımı ile resim çizerler, ışık yardımı ile resim çizen bu buluşa verilen genel isimdir. Fotoğraf kelimesinin anlamı “Işığı kaydetmek” olarak biliniyor. İlk fotoğraf makinesi, önünde bir merce ve ışık geçirmeyen bir kutu şeklinde dizayn edilmişti. 1802 yılında İngiltere Yakınlarında  Thomas Wedgwood, gümüş nitratlı kağıdın veya derinin üstüne görüntü aktarmayı başardı lakin görüntü sabitlenemiyordu. 1827 yılında Niepce isimli çılgın bilim adamı, duyarlı bir levha üzerine ilk defa görüntüyü sabitledi. Bu biraz yorucu bir işti mesela bir manzara resmi için “Duyarlı Tabaka” adı verilen yansıtıcı cisme tam 8 saat poz vermek gerekiyordu.

Deli ressam Daguerre, bir ucunda buzlu cam diğer taraftaki ucunda  bir mercek olan karanlık bir kutunun içinde görüntü yakalayıp taslaklarını bu görüntü üzerine işliyordu. Daguerreotype ismiyle zikredilen bu yöntem çok geçmeden tüm dünyaya yayıldı. 1840`lı yıllarda  Amerikada her eyalette daguerreotype sanatçısı bulunuyordu.

1840 yılında Talbot, fotoğraf kağıdının duyarlılığını yükseltti. Cam negatiflerin icat edilmesiyle dünya üzerinda fotoğrafçılıkta devrim meydana geldi. İngiliz bilim adamı Archer, fotoğraf kağıdını cam negatifden görüntü aktarmayı başardı. 1868 yılında trikromi yöntemi ile renkli baskı gerçekleşti.

1887 tarihinde Rahip Hannibal Goodwin, (Hannibal isimli Korku filmiyle alakası yok bu adamın) gümüş bromür emülsiyona sahip selüloit film önerisinde bulundu. 1889 yılında  Eastman Kodak Company tarafından makaralara sarılmış şekilde yaprak filmler üretildi. Cam filmin kalkması ateşe dayanıklı asetat filmin çıkmasıyla oldu. 1935 yılında  ilkkez renkli filmler yapıldı.

Bu sürecin digital fotoğraf tarihine ulaşmasıyla fotoğraf geniş kitlelere ulaştı…

Eski Fotoğraf MakinalarıEski Fotoğraf MakinalarıEski Fotoğraf MakinalarıEski Fotoğraf MakinalarıEski Fotoğraf MakinalarıEski Fotoğraf MakinalarıEski Fotoğraf MakinalarıEski Fotoğraf MakinalarıEski Fotoğraf MakinalarıEski Fotoğraf MakinalarıEski Fotoğraf MakinalarıEski Fotoğraf MakinalarıEski Fotoğraf MakinalarıEski Fotoğraf MakinalarıEski Fotoğraf Makinaları

Eski Araba Resimleri için Tıklayın

tarihinde yayınlandı

Yükseklere çıkıldıkça nefes almak neden güçleşir?

Yükseklere çıkıldıkça nefes almak neden güçleşir?

yükseklik

…insan yaşayabilmek için oksijen ve hava basıncına ihtiyaç duyar.
Soluk almamız ise havadaki oksijenin, akciğerlerimizdeki hava keseciklerine
girmesiyle mümkün olur.

Ancak yükseklere çıktıkça,
Dünya’nın atmosferi inceldiği için atmosfer basıncı, dolayısıyla
da kan dolaşımına giren oksijen miktarı düşer. Bunun sonucunda
nefes almak zorlaşır. Böyle bir durumda akciğerin hava kesecikleri
daralıp büzülürken, göğüste boğuluyormuş ve nefes alamıyormuş
gibi bir his oluşur. Eğer kandaki oksijen vücudun ihtiyacı olandan
daha az olursa, vücutta birtakım rahatsızlıklar ortaya çıkar.
Dolayısıyla bizim böyle bir yükseklikte yaşayabilmemiz için oksijen
desteğine ve özel giysilere ihtiyacımız olur. Deniz seviyesinin
5.000-7.500 m yukarısında olan bir kişi, nefes alma güçlüğü
nedeniyle bayılarak komaya girebilir.