tarihinde yayınlandı

Patrona Halil İsyanı – Patrona Halil İsyanı Neden Çıkmıştır

patrona halil isyanı28 Eylül 1730’da İstanbul’da Ahmet ve Sadrazam Nevşehirli Daı İbrahim paşa ile yakınlarını iktidarı uzaklaştıran isyan hareketidir. İsyan Patrona Halil adlı bir asinin başka ğında yapıldığı için bu adla anılmıştır.

III. Ahmet Osmanlı maliyesine düzen vermek amacıyla devlet maraflarını kıstı, askerin ve memurla maaşlarını azalttı, vergileri çoğalttı
Ancak toplanan vergilerin, padişah ve sadrazam Nevşehirli İbrahim paşa’nın israfına, yeni köşk ve saraylar yapımına harcanması halkı ve askerleri memnun etmedi.Nevşehirli İbrahim Paşa’nın İran savaşlarında III. Ahmet’in ordunu başında olmasını istemesi, padişahı son anda sefere gitmekten vazgeçmesi, sadrazama ve padişaha karşı olan lara bir fırsat verdi.

Patrona Halil, Muslu Beşe, Emi Ali, Ali Usta gibi arkadaşlarıyla halk ayaklandırdılar. Ağa kapısında ve di ğer hapishanelerde bulunan mahkumları serbest bıraktılar. Bu arada cebeciler de patrona’ya katıldılar, isyancılar, sadrazamı, damatlarını, kaptan-ı deryayı, İstanbul kaymakamı Kaynak Mustafa paşa‘yı, sadaret kethüdası Mehmet Paşa‘yı ve şeyhülislam Abdullah Efendi‘yi istemediklerini bildirdiler.

III. Ahmet bu durum karşısında asilerin istedikleri bu kişileri görevlerinden aldı. Ancak asiler bu kişilerin kendilerine teslim edilmelerini istediler. Asilerin bu isteklerini de yerine getiren III.Ahmet, ibrahim Paşa ve iki damadını boğdurttu ve cesetlerini asilere teslim etti. Şeyhülislâm Abdullah Efendi de görevinden alınarak Bozcaada’ya sürüldü. Asiler bu sefer de padişah da III. Ahmet’i tahttan indirmek için olay çıkarttılar. İbrahim Paşa’nın cesedini “bu İbrahim Paşa değildir, padişah bizi aldattı” diyerek Babıhümayun’un önüne bıraktılar.

Tahtta daha fazla kalamayacağını anlayan III. Ahmet, tahtı yeğeni I. Mahmut’a bıraktı (2 Ekim 1730).Asiler önemli memuriyetlere güvendikleri kimseleri getirdiler. Ancak kendileri için hiçbir memuriyet istemediler. Asiler bundan sonra Lale Devri’nde Kağıthane’de, Alibeyköyü ve Karağaç’ta yapılmış olan birçok yalı ve köşkleri yaktılar. Patrano Halil ve arkadaşları bir süre sonra öldürüldüler.