tarihinde yayınlandı

Yanıklar ve Tedavi Yöntemleri

yanikYanıklar ya ateş, sıcak su, su buharı, kızgın demir gibi sıcaklığı yüksek cisimlerle olur ya da tuzruhu, kezzap, sudkostik gibi kimyasal mad­delere bağlıdır. Bu sonunculara kim­yasal yanıklar adı verilir.

Yanık olan yere hiçbir şey yap­madan İçendi haline bırakmak en doğrusudur. Ağrı kesici ilâçlar alına, bilir. Merhemler veya zetinyağ v.s. hava île teması keserek ağrıyı azal­tırsa da bir Tabaka teşkil ederek alt­larında mikropların üremesine yol açabileceğini unutmamak gerekir. Ay­rıca geniş Ölçüde deri soyulmuşsa buraya sürülen ilâçlar kolaylıkla ka­na geçer.

Geniş yanıklarda, vücudun üçte birinden fazlası yanmışsa ölüm tehlikesi belirir. Çünkü yanık yüzeyinden bol su kaybı olur, kan koyulaşır ve hasta şoka girebilir. Böyle hastalar hastaneye kaldırılmalıdır. Aynı şekilde göz, boğaz, burun çevresindeki yanıklar da hastanede tedavi edilmelidir.

Bir kimsenin elbiseleri tutuşursa, onu hemen bîr battaniye ya da çarşafa sarın, hiç bir şey yoksa tutuşan kısmın üzerine yatmasını söyleyin. Kimyasal yanıklarda yapılacak şey hemen, hiç zaman kaybetmeden yakıcı maddenin değdiği yeri bol su ile yıkamaktır. Yıkamaya yanık bölgesinde kimyasal maddenin yok olmasına kadar devam edin.

tarihinde yayınlandı 9 Yorum

Elektrik Çarpması ve Elektrik Çarpmasına Sebep Olan Faktörler

elektrik çarpmasıKurcalanması en tehlikeli şey elektriktir. Elektriğin şakası olmadığını hiç bîr zaman hatırdan çıkarmayın. Evdeki bütün bozuklukları ehliyetli bir elektrikçiye yaptırın. Genellikle voltaj yükseldikçe tehlike büyür; örneğin 220 voltluk bir elektrik akımı 110 voltluk elektrik akımından daha tehlikelidir. Bir de elektrik akımının vücutta geçtiği yol önemlidir. Kalp durması yapabilir.

Akıma kapılmış bir kimseye yardım için sakın elinizle, dokunmayın, sız de kapılırsınız. Önce akımı kesmeğe çalışın, düğmeyi çevirin ya da sigortayı çıkarın. Bu mümkün olmazsa elinize lastik eldiven ya da benzeri birşey giyerek bir sopa ile o kimseye yapışan teli ayırmağa çalışın, bu sırada ayakta da lastik pabuç olması iyidir.

Elektriğe çarpılmış bir kimsede solunum ve kalp çalışması durabilir. Sunî teneffüs tatbik edin. Kalp durmasına karşı kalp masajı yapılır. Bunun için hasta sırtüstü yatırılarak, göğsü üzerine muntazam aralarla dakikada 40 – 50 defa bastırılır.

Sıklıkla Meydana Gelen Elektrik Çarpması Nedenleri :

  • Elektrikle ilgili yeterli bilince sahip olmamak.
  • Aceleci davranmak ve dikkatsizlik.
  • Elektrik devresinde gerekli olan yalıtımın iyi düzeyde yapılmamış olması ya da zamanla özelliğini yitirmiş olması.
  • Yeterli bilgi ve teknik donanıma sahip olmadan elektrikli eşyalara yapılan müdahaleler.
  • Kalitesiz malzeme kullanımı ve aşınma.

Bu gibi sebeplere dikkat ettiğini takdirde elektrik çarpmalarından maksimum düzeyde korunmuş olacaksınız. Unutmayınız ki elektrik çarpmaları vücutta ciddi yaralanmalara hatta hayati tehlikelere sebep olabilmektedir.

tarihinde yayınlandı

Beyin Kanaması ve Tedavi Yöntemi

beyin kanamasıBeyin kanaması yazın en çok gerçekleşen rahatsızlıklardan birtanesidir. Kimi zaman darbeye kimi zamansa fiziksel sorunlara bağlı olarak gerçekleşen beyin kanaması genellikle ölümle sonuçlanmaktadır. Bu konumuzda beyin kanamasıyla ilgili ayrıntılı bilgilere yer vereceğiz.

Belki de bir hastanın yakınlarını beyin kanaması kadar üzüntüye iten ve korkutan başka bir hastalık daha yoktur. Buna inme veya ”nüzül“de denir. Beyin kanamasının sebebi beyin damarlarının çatlayarak kanın beyin içine yayılmasıdır. En çok tansiyonu yüksek olanlarda ve damar sertliği denen hastalıkta görülür. İnme anîden gelir. Ancak bazen daha önceden başağrıları, el ve ayaklarda uyuşmalar, dil tutulması gibi haber veren belirtiler olabilir. Hasta genellikle komadadır, bazen uyanıktır. Sorulanları anlar fakat cevap veremez. Vücudun bir yarısı, Örneğin, sağ kol ve sağ bacak hareket edemez. Duyu hissi de kaybolur. Bazen yüz de çarpılır. Hasta konuşamaz. Beyin kanaması her ne kadar tehlikeli bir hastalık ise de büsbütün ümitsizliğe kapılmamak gerekir. Vakalar m oldukça önemli bir kısmı iyileşir.

Beyin kanamasının tedavisi en iyi hastanede yapılır. Ancak evde alınacak bazı tedbirler de vardır. Bunlar şöyle sıralanabilir:

  • Hastanın varsa takma dişlerini çıkarın, rahat nefes almasına dikkat edin.
  • Rahat nefes alamıyorsa yarım yan çevirin. Ya da başını iyice arkaya eğin.
  • Felçli organları doğal durumlarda tutun.
  • Yanında daima bîrini bulundurun. Yataktan düşmeme, sine dikkat edin.
  • Vakit geçirmeden bir doktor çağırın.
tarihinde yayınlandı

Kas ve Eklem Ağrıları ve Egzersizleri

“BÜYÜK AĞRILARA KÜÇÜK EGZERSİZLER”

Günümüzde en çok karşılaşılan sorunlardan biri de, kas ve eklem ağrılarıdır. Düzenli spor yapalım ya da yapmayalım, günlük yaşam içerisinde mutlaka kas ve eklem ağrıları ile karşılaşmışızdır; Araç kullanırken belimizi rahatsız eden ağrılar, bilgisayar başında is yaparken meydana gelen boyun ağrıları ya da uzun süren bir alış veriş sonrası oluşan dayanılmaz sırt ağrıları günümüzü cehenneme çevirmeye yetmektedir. Öyleyse neler yapmalıyız? iste bu sayımızda günlük yaşamımızı kabusa çeviren kas ve eklem ağrılarını en aza indirecek egzersizleri öğreneceğiz.

KAS VE EKLEM AĞRILARI NEDEN OLUŞUR?

Kas ve eklem ağrılarının birçok nedeni olabileceği gibi genel olarak baktığımızda, duruş bozuklukları, vücudun hareketsiz kalması, düzenli yemek yememe, yetersiz uyku, yanlış ve ani hareket yapılması, uzun süre ayakta kalmak gibi durumların bu tip ağrılara sebep olduğunu görmekteyiz. Düzenli spor yapanlarda ise, vücudun fazla zorlanması sonucu laktik asit birikimi, çok ağır kilolarla antrenman yapılması ya da egzersiz sırasında yanlış hareketlerin seçilmesi maalesef yine ağrılara yol açmaktadır. Bu sayımızda, boyun, bel ve sırt ağrıları için uygulaması basit ama etkisi yüksek egzersizleri öğreneceğiz.

NASIL YAPACAĞIZ?

Programı incelediğinizde verilen egzersizleri rahatlıkla ev ya da is ortamında yapabileceğinizi göreceksiniz. Egzersizlerimizi gün içerisinde 2 defa yapmanız yeterli. Toplam ayıracağınız süre en fazla 15 dakika olacaktır.

Kas ve Eklem Ağrıları EgzersizleriBOYNU YANLARA GERDİRME
Önce sağ elimizi başımızın sol yanına
koyarak, basımızı sağ omzumuza doğru
hafifçe çekmeye çalışırken, basımız ile bu
çekişe karşı koymaya çalışıyoruz. Aynı
hareketi diğer elimizle zıt tarafa doğru da
uygulayacağız.
Egzersizin süresi: 2×15 saniye (tek taraf için)
Etki noktası: Boyun ağrıları

Kas ve Eklem Ağrıları EgzersizleriBOYNU ARKAYA GERDİRME
Elimizi alnımıza koyuyoruz ve geriye
doğru başımızı bastırmaya çalışıyoruz.
Aynı şekilde yine başımızla da direnç
gösterip, geriye doğru elimizle yaptığımız
bastırma işlemine karsı koyuyoruz.
Egzersizin süresi: 15 saniye
Etki noktası: Boyun ağrıları

 

Kas ve Eklem Ağrıları EgzersizleriBOYNU ÖNE GERDİRME
Elimizi ensemize koyuyoruz ve geriye
doğru başımızı bastırmaya çalışıyoruz. Aynı
şekilde yine elimizle de direnç gösterip,
geriye doğru yaptığımız bastırma işlemine
karşı koyuyoruz.
Egzersizin süresi: 2×15 saniye.
Etki noktası: Boyun ağrıları

 

Kas ve Eklem Ağrıları EgzersizleriARKA BACAK KASI ESNETME
Düz bir zeminde sırt üstü yatıyoruz.
Elimize çarşaf parçası ya da terabant
alarak bacağımızı ayak uçlarımızdan
yavaşça kendimize doğru çekerek esnetiyoruz.
Arka bacağımızın gerildiğini hissetmemiz
gerekiyor.
Egzersizin süresi: 3×30 saniye (her bacak için)
Etki noktası: Bel ağrıları

 

Kas ve Eklem Ağrıları EgzersizleriKEDİ – DEVE EGZERSİZİ
Ellerimiz ve dizlerimiz üzerinde durduğumuz
düz bir zeminde, öncelikle belimizi aşağı
doğru çukurlaştırıp 15 saniye bekliyoruz.
Daha sonra pozisyonumuzu bozmadan bu
sefer de belimizi kamburlaştırıp yine 15
saniye bekliyoruz.
Egzersizin süresi: 3×15 saniye(her egzersiz için)
Etki noktası: Bel ağrıları

 

Kas ve Eklem Ağrıları EgzersizleriSÜPERMEN EGZERSİZİ
Basımız yere bakar pozisyonda kollarımızı
uzatarak yüzüstü yatıyoruz. Egzersize başlarken
hem kollarımızı, hem de bacaklarımızı
aynı anda kaldırıyoruz ve bel kaslarımızı
çalıştırıyoruz.
Egzersizin süresi: 3 set x8 tekrar
Etki noktası: Bel ağrıları

 

Kas ve Eklem Ağrıları EgzersizleriAYAKTA SIRT ESNETME
Bacaklarımızı omuz
genişliğinde açarak,
önümüzdeki sabit bir
eşyadan tutunup ya
da duvardan destek
alarak, kendimizi
geriye doğru esnetiyoruz
ve o pozisyonda
kalıyoruz.
Egzersizin süresi: 3×15 saniye
Etki noktası: Sırt ağrıları

 

Kas ve Eklem Ağrıları EgzersizleriYERDE SIRT ÇALIŞTIRMA
Düz bir zeminde basımız ellerimizin
arasında, avuç içleri yeri
gösterecek şekilde yüzükoyun
yatıyoruz. Egzersize başlarken
basımızı hafifçe yukarı kaldırıp
5 saniye bekliyoruz ve başlangıç
pozisyonuna dönüyoruz.
Egzersizin süresi: 3 set x8 tekrar
Etki noktası: Sırt ağrıları

 

Kas ve Eklem Ağrıları EgzersizleriYERDE SIRT ESNETME
Bu egzersizimizde ise,
ellerimizi oynatmadan
kendimizi dizlerimizin
üzerinden geriye doğru hafifçe
esnetiyoruz.
Egzersizin süresi: 2×15 saniye
Etki noktası: sırt ağrıları

tarihinde yayınlandı

Şizofreni Nedir?

Özellikle bu günlerce çoğumuzun dilinde dolanan bu ciddi hastalık hakkında ne kadar doğru bilgiye sahipsiniz?

Şizofreni kişide gerçeği değerlendirme yetkisinin bozulduğu bir hastalıktır.

Yani kişi gerçekle hayal dünyasını birbirinden ayırt edemez. Hasta mesleki, insan ilişkileri ve sosyal ortamları ile sorunlar yaşamaya başlar. Kısacası tüm sosyal aktivitelerini etkiler.

Hasta oluşan düşünce bozuklukları çerçevesinde bir yaşam kurar ve orada yaşamaya başlar. Hemen hemen çevresinde bulunan herkesten şüphe duymaya, çevresindeki insanların onu öldürmek istediğine yada en yakınlarının ona ihanet ettiğini düşünür. Ve hayal dünyasında onları yaşar. Bunların yanı sıra birtakım olağan dışı sesler duymaya, olmayan varlıkları görmeye ve hayatına onları dahil etmeye başlar. Diğer tiplemede ise kendine bakmama, dağılma, yaşamdan ve hiçbir eylemden tat alamama gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır.

Şizofreni hastalığı daha sıklıkla 20 ila 30 yaşları arasında ortaya çıkmaktadır. 40 yaşının üzerindeki durumlarda da görülebilme ihtimali olsa da bu diğerine nazaran daha azdır. Genellikle stresin yoğun olduğu dönemlerde hastalık kendini göstermeye başlar. Askerlik ya da aşk acısından dolayı yaşanan stresli zaman içerisinde rastlanabilir. Bu hastalık sürekli bir tedavi gerektirir. Tedavi ile belirtiler azalır fakat ilaçları bırakma durumunda tekrar ortaya çıkar. Bu yüzden ihmal edilmemeli ve aksatılmamalıdır. Aksi halde hastalığın ciddiyeti artar.

İlaç ile tedaviye cevap verildiği görülürse, hasta topluma kazandırılmak için bir takım sosyal ortamlara kazandırılabilir. Böylece hem meşgul olacağı hem de hayatını sürdürebileceği imkanlara kavuşmuş olur.

Şizofren olan insanların evlenmeleri ve çocuk sahibi olmaları doktorunun düşüncelerine bağlıdır. Eğer sorumluluk alabilecek ve evlilik hayatını sürdürecek işlevselliğe sahipse, kendi ayakları üzerinde durabiliyorsa o zaman doktorunda tavsiyesi ile evlenebilir.

Evlilikte çocuk sahibi olabilir fakat şizofreninin %10 civarında genetik olarak devamı sağlanan nesle geçmesi mümkündür. Anne babadan birinde şizofreni var ise doğan çocukta şizofreni olma olasılığı %10 dur.

tarihinde yayınlandı

Stresten kurtulmanın yolları

Birçok hastalığın bir numaralı nedeni strestir. Her ne kadar enteresanda olsa, kalp krizlerinden, sindirim sistemi rahatsızlıklarına kadar etki edebilir. Peki stresle nasıl başa çıkabilirsiniz?

 

 Öncelikle stresin nedenlerine bir göz atalım.
-Maddi imkansızlık
-Ayrılıkları, bitişleri kabullenememek
-Aile içi uyuşmazlıklar
-Bir konu hakkında başarısız olma düşüncesi
-Empati kuramamak
-Bazı şeylerden vazgeçememek
-Hayata negatif bakmak
-İhanete uğramak

Ve daha bunlara benzer birçok örnek verebiliriz…

Peki stresten neden kurtulamıyoruz? 

1-      Sorunun ne olduğunu bilmiyoruz.
2-      Ağlamak içimizi açar, rahatlatır zannediyoruz.
3-      Bir şeye sahip olunca kıymetini bilemiyoruz.
4-      Ben kimim sorusuna vereceğimiz bir cevabımız yok.
5-      Gerçekten stresten, baş ağrısından kurtulmak istemiyoruz.

Stresten Kurtulmanın Yolları

1-      Sizi nelerin mutsuz ettiğini bulmakla başlayabilirsiniz.
2-      Sizin stres yapmanıza sebep olan bütün nedenleri bir kağıda yazın.
3-      Daha sonra bazılarının yanına ‘’bunun üstesinden gelebilirim’’ ifadesiyle + koyun.
4-      + Koymadığınız maddelere bir göz atın, size engel olan ne?
5-      O engelleri bulun, yüzleşin ve üstesinden gelin.
6-      Zamanınızı iyi değerlendirin.
7-      Unutmayın, hiçbir şey sağlığınızdan önemli değildir.

Bu makaleyi yazmamdaki amaç, ülkemizdeki birçok insanın stres nedenli binlerce hastalığa yakalanmasıdır. Kendinizi sağlıklı, sapasağlam zannedebilirsiniz. Hiçbir ağrım yok diyebilirsiniz. Ama siz fark etmeden ufakta olsa bazı problemleri, sıkıntıları içinize atarsınız. Ve bu bir yerde toplanır toplanır ve sonunda büyük bir baş ağrısıyla yüzünü gösterir. Öncelikle basit bir baş ağrısı sanırsınız. Aslında öyle değildir. Daha yeni yeni yüzünü gösteren bir kanser hücresi dahi olabilir. Tamam ben bir doktor olmayabilirim. Bu konu üzerinde hazırlamış olduğum bir tezim de olmayabilir. Ama ben 2 senedir hastanelerde bilgi sahibi oldum. Ve birincil akrabalık bağım olan birisiyle, annemle olanlara şahit oldum. Her şeyden önemlisi, iyileşiceğinize inanmak. Birçok hastalığın en doğal ilacı budur aslında. Löseminin bile.

tarihinde yayınlandı

Ramazanda Reflüye Dikkat

Hepimizin bilmekte olduğu gibi, Ramazan ayına yaklaşmaktayız. Niyetli olanlar, iftarda veya sahurda ağır yemekler tüketip hemen ardından yatağa girerek sağlığınızı riske atmayın.

Acıbadem Kadıköy Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Orhan Tarçın’ın yaptığı açıklamaya göre:

İftar veya sahur vaktinde ağır yemekler yemek bünyeye aşırı derecede zararlı. İnsanlarımız açlık hislerini bastırmak için çok ve hızlı şekilde yemek yiyorlar. Buda sakıncalı bir hareket. Midemiz enzimleri ile besinleri belirli bir sürede eritip olması gerektiği hale getiriyor. Eğer besinleri hızlı şekilde tüketirsek, mide öz suyu tarafından tam olarak eritilemeyip mide hazmına sebep olabilir.

İftardan Sonra Ağır Spor Reflü Şikayetini Arttırıyor

Mide sorunu yaşayanların özellikle iftardan sonra ağır spor yapılması tavsiye edilmiyor. Bunun sebebi, dolu mide ile yapılan spor; artan karın içi basıncı yüzünden reflü şikayetlerinin artmasına sebep oluyor. Vücuttaki kan yemekten sonra sindirim organlarında toplanacağı yerde sistemik dolaşıma katılacağı için sindirim etkileniyor. Dolaşım sisteminde de yüklenmeler oluyor, bunun sonucunda dolaşım ve sindirim sistemimizde performans azalıyor. Hastaların, iftardan 1 saat sonra sadece yürüyüş yapmaları öngörülüyor. Bunun yanı sıra reflü hastaları iftar sofrasında dar pantolon ile oturmamalı ve sıkı kemer takmamalı. Aksi taktirde reflü şikayetleri artıyor.

 

Ramazanda Nasıl Sağlıklı Beslenilir?
– İftarınızı su veya çorba ile açın. Bunları bitirdikten sonra 15 dakika civarında bekleyin ve daha sonra diğer besinlere geçin.
– Çok miktarda tüketilen yemek reflüyü arttırıyor. Tüketmeniz gereken miktarı öğünlere bölerseniz daha sağlıklı olacaktır.
– Yemek yedikten sonra hemen yatmayın. Reflünüzün şiddetine göre 2 veya 3 saat bekleyin. Aksi taktirde ilaç etki etmez kanama, nefes darlığı gibi sorunlarla karşılaşabilirsiniz.
– Sahurda protein yönüyle zengin olan besinler reflüyü azaltıyor. Yağdan zengin olan besinler ise reflüyü arttırıyor.
– Gazlı içecekler reflüyü arttırdığı için daha çok el yapımı limonata, meyve suları tüketmeniz yararınıza olacaktır.

tarihinde yayınlandı

Sıcaklarda Serinlemenin Yolları

Birçoğumuz bu sıcaklardan bunalıp, kendini gölgelik alanlara, denizlere ve soğuk suya teslim etmek istiyor.

Peki bu yaz günlerinin getirmiş olduğu kavurucu sıcaklarda birazcıkta olsa serinlemek için neler yapabilirsiniz biliyor musunuz?

Bol Su Tüketin

Gün içerisinde yoğun sıcaklardan dolayı çok fazla miktarda su kaybediyoruz. Kaybedilen su miktarını geri kazanmamız gerekiyor. İnsan vücudunun diri kalabilmesi, hücrelerin beslenebilmesi için bol su tüketimi şart. Uzmanlar sağlıklı bir insanın günde 2,5 litre su içmesi gerektiğini söylüyor. Fakat bu oran kavurucu sıcaklarda 4 ila 4,5 litreye kadar çıkabiliyor.

Soğuk Değil, Ilık Su İçin

                Midenin ısısı 38 derecedir. Sıcaklarda içilen buzlu suyu ısıtabilmek için midenin ısısı yükselir ve bu bir süre sonra sizin terlemelerinizin artmasına sebep olur. En ideali ılık su tüketmektir. Ilık su ile serinleyemem diyenler, suyun sıcaklığını 14 derecede sabit bırakabilirler. Ama önerilen sıcaklık 24 ila 28 derecedir. Sıcak bölgede yaşayan insanlar bu ritme alışmıştır ve soğuk su tüketiminde kaçınırlar.

Ilık Su İle Duş Alın

                Kavurucu sıcaklardan bir hayli bunalınca kendinizi soğuk suya teslim etmeyin. Vücut ısısı soğuk suyu daha ideal dereceye getirebilmek için artacak, ve gereksiz enerji tüketimine, terlemelerinizin artmasına sebep olacaktır. Mümkün olduğunca ılık su ile duş almaya çalışın. Bu sayede bünyeniz suyun ideal seviyesine alışacak ve terlemeleriniz azalacaktır.

Üç Renk Meyve Yiyin

Sıcaklarda vücudunuzun kaybettiği su miktarını, meyve tüketerek dengeleyebilirsiniz. Ama meyvelerdeki şeker miktarına dikkat etmek gerekiyor. Sıcaklarda gereksiz şeker tüketimi bazı rahatsızlıklara sebep olabilir. O yüzden üç farklı renk meyve ile beslenin. Karpuz ve kavun öncelikli tavsiyelerimizdir.

 

                Klimalara Dikkat Edin

Serinleme konusunda akla gelen ilk serinletici muhtemel klimadır. Ama çok dikkatli olmak gerekiyor. Özellikle bu sıcaklarda çok iyi geliyor diye karşısında sızıp kalmayın. Bildiğiniz gibi, fazlası zarar. Boyun tutulmalarına, üşütmelere sebep olabilir. Dikkatli olun.

tarihinde yayınlandı

Antepfıstığı ve Yararları

(Click here for English…)

Sağlığın ve Damağın vazgeçlimez lezzeti: Antepfıstığı

Gaziantep’te yerin altındda değil de üstünde çıkan yeşil altının tadına hepimiz bakmışızdır. Binlerce yıldır Gaziantep topraklarında yetişen antepfıstığının eşsiz tadı, bugün Dünya’nın birçok yerinde aranır hale geldi…

Dünyanın değişik ülkelerinde birtakım farklı fıstıklar tadılsa da bir kez Antepfıstığını ağzına atan bir daha diğer fıstıkları kolay kolay beğenmiyor. Antepfıstığı ilaçlama ve hormon gibi değişik müdahalelere uğramadığı için yüzde yüz organik kalmayı başarması lezzetini korumasına yardımcı oluyor. Antepfıstığı Şanlıurfa, Adıyaman ve Siirt’te de yetişiyor. Ancak Gaziantep’te işleniyor ve buradan pazarlandığı için şanını Antep’te devam ettiriyor.

Antep FıstığıAntepfıstığının yetiştiği ağaca da biraz değinelim. Fıstık ağacı uzun ömrü boyunca bakım ve budama ile görkemli iri bir ağaca dönüşür. Zamanla dışa açılarak gelişen dalları, gri renkli yaprakları ve fıstığın aldığı renkle güzel bir görünüme kavuşur. Meyvelerini salkımlar şeklinde, pembe renkleriyle sergileyen fıstık ağacının olgunlaşmış fıstıkları çok lezzetli ve besleyicidir. Keskin soğuklara dayanan fıstık ağacı 50 yıla kadar toprağın bağrında hayat bulur.

Gaziantep Üniversitesi’nden bir grup bilim adamı tarafından gerçekleştirilen ve konuyla ilgili ilk defa insanlar üzerinde kontrollü olarak yapılan araştırma özelliğini taşıyan bir çalışmada, bir ay boyunca Akdeniz diyeti uygulanan 32 erkeğe daha sonra aynı diyetle birlikte bir ay boyunca da 100 gram Antepfıstığı verilerek kan örnekleri alınır.

Kan örnekleri üzerinde yapılan incelemede, Antep fıstığının kolesterol düşürücü etkisinin yanı sıra damar tıkanıklığı ile antioksidan etkisi incelenir. Araştırma bulgularına göre, Antepfıstığının damar tıkanıklığını önleyici etkisi olduğu belirlenirken, bu etkinin cevizden daha fazla olduğu da ortaya çıkar.

Antep fıstığının kötü kolesterol olarak isimlendirilen LDL’yi düşürdüğü ayrıca insan vücuduna zararlı toksinleri engelleyen antioksidan miktarını artırdığı da gözler önüne serilir. E vitamini yönünden ceviz ve pikan fındığından zengin olan antepfıstığı ayrıca A ve B1 vitaminIeri içeriyor.

Kronik kalp rahatsızlıkları ve kanser riskini azaltan resveratrol maddesinin antepfıstığında da bulunduğunu Celal Bayar Üniversitesi’nin yaptığı araştırma ortaya çıkarmıştı. Antepfıstığı, içerdiği birçok yararlı madde sayesinde kalp rahatsızlıkları ve kanserin yanı sıra hücre tahribatını önlemesi, kolesterolü azaltması gibi çok sayıda rahatsızlığa iyi geliyor.

AntepfıstığıAntepfıstığıAntepfıstığı

tarihinde yayınlandı

Yorgunluğun Sebebi Demir

Demir EksikilğiRehavet, zayıflık ve baygınlık hissinin en yaygın sebeplerinden biri yüksek seviyede demir eksikliği. Kanada Tıp Derneği Dergisi’nin 198 kadın üzerinde yaptığı araştırma, demir haplarının, düşük demir seviyesine sahip kadınlarda etkili olduğunu ortaya koydu. Çalışmaya, hiçbir tıbbi açıklaması olmadan yorgunluk hisseden yaklaşık 200 kadın katıldı.

Katılımcıların yarısına, her gün 80 mg oranında ağızdan demir tablet, diğer yarısına da şeker haplar verildi. Sonuç olarak 12 hafta boyunca verilen demir desteğinin yorgunluk hissinin yüzde elli (%50) düşürdüğü ortaya çıktı.

Buna göre Tıbbi olarak açıklanmayan yorgunluk hissine sahip kadınların demir eksikliği olasılığını dikkate alması gerekiyor. Öte yandan demir seviyesinin normalden yüksek olması da sağlık açısından tehlike arz ediyor.

Tabiat ve temiz hava, kişideki depresiflik düzeyinde yüzde 30’a varan iyileşme sağlıyor. Toronto Üniversitesi’nin, 20 hasta üzerinde yaptığı araştırmada, yeşillikler arasında günde bir saat yürüyenlerin, trafiktekilere oranla daha bilinçli ve keyifli oldukları saptandı.