tarihinde yayınlandı

Bel Ağrısı – Bel Ağrısının Teşhis Yöntemleri

Bel ağrısı günümüzde yaygın olarak karşılaşılan bir ağrı türüdür. Bu ağrının tedavisi ve teşhis edilmesi birçok özellikler içermektedir.İnsanların birçoğu yaşantıları boyunca bu rahatsızlıkla en az bir defa karşı karşıya kalmaktadır. Bel ağrısı yeri geldiğinde iş, okul ve aile yaşantımızı da önemli ölçüde etkilemektedir.

İnsanlar bazı yanlış uygulamalar sonucunda ameliyatlık olabilmekte hatta felç bile kalabilmektedirler. Aslında basit ve geçici bir bel ağrısıyken onu bilinçsizce geçirmeye çalışırken felç durumuna dönüştürmesi tam bir faciadır.

Tıp bu konuda aşırı gelişme göstermekle birlikte bel ağrısı sebebiyle rahatsız olan hastalarımızın geç kalmadan doktora başvurması gerekir. Yapılan müdahale cerrahi dışında olan bir müdahaledir. Fakat uzman doktor bu konuda ameliyat kararı vermişse çok gecikmeden buna uymak gerekmektedir. Gecikirsek eğer bazı durumlarda olumsuz bir sonuç olarak tedavisi yapılamayan sorunlar meydana gelebilmektedir.

Bel Ağrıları

Yan taraftaki şekilde gösterildiği gibi büyük bir bel fıtığına sahip olan insanların bu sorununu düzeltmek için yanlış uygulamalarla uğraşması sonucunda dönüşü olmayan, telafi edilemez sorunlar meydana gelebilir.

 

         Bel ağrısının tedavisinde başarılı olmak için doğru teşhisin konulması gerekir. Hastalarımızın bu nedenden dolayı uzman doktorlara geç kalmadan başvurması gerekir. Hekimlerimize düşen görevde sabırla hastasını dinleyerek doğru teşhisi koymaktır. Bu yüzden her iki tarafında karşılıklı olarak özen gösterip mantıklı davranmasıyla bel ağrısına kısa sürede çözüm bulunacaktır.

tarihinde yayınlandı

Çocukların Beslenmesi – Çocuklarda Beslenme Yöntemleri

Çocuklarda Beslenme     Emzirme çocuğun beslenmesi için en doğal yoldur. Mümkün olduğu takdirde, hem anne hem de çocuk için memnunluk vericidir. Doğumdan hemen sonra ilk 3-5 günde memelerden kolesterin ihtiva eden bir sıvı gelir. Buna ‘ağız’ adı verilir. Süt bunun arkasından gelmeğe başlar. Önceleri süt miktarı bebeğin emebileceğinden fazladır. Sonra ona eşit olur.

Emzirme konusunda bazı yanlış inanışlar vardır. Bunlara aldırmamak gerekir. Doğru olan şudur.

* Memenin büyük veya küçük olması çocuğun beslenmesini etkilemez.
* Çocuğun emzirilmesi me­menin sarkmasına sebep  olmaz. Yeter ki, iyi bir şe­kilde desteklensin.
* Anne sütü her zaman ço­cuk için iyidir ve çocuğa dokunmaz.
* Emzirme gebeliği önle­mek için bir çare değil­dir. Emzirme sırasında gebe kalınabilir.

Annenin verdiği süt miktarını ayarlayan, azalıp çoğalmasına sebep olan en önemi iki etken vardır:
1- Çocuğun memeyi tamamen emerek boşaltması. Bu süt yapımını hızlandı­rır.
2- Annenin rahat, sakin ve çocuğu emzirmeğe istekli olması. Bunların dışında annenin yediği be­sinler, yorgunluğu, sıhhati, babanın davranışları ve diğer etkenler de rol oynayabilir.

Birçok anne emzirmenin ne ka­dar devam etmesi gerektiğini öğren­mek ister. Bu tamamen kendi istek­lerine bağlıdır. Gerekirse emzirme iki yit da sürebilir. Ancak bu takdir, de çocuğa ek olarak demir, Vitamin D ve Vitamin C de vermelidir. 8-10 ay emzirmeden sonra doğrudan doğruya mama devrine geçilirse şişe devrine gerek kalmamış olur.

Bazı kadınlar çocuğunu emzirt­mez. Bu takdirde çocuğu emzikle bes­lemek gerekir. Anne sütüne en yakın süt inek sütüdür. Buna su ye şeker ilâve edilerek terkibi anne sütününki-ne en yakın bir duruma getirilebilir. Ayrıca piyasada birçok hazır sütler (mamalar) mevcuttur. Bunlar içinde çocuğunuzun bünyesine en uygun olanını seçmek İçin doktorunuza da­nışın.

Sebze, meyve püresi, et suyu ve püresi gibi peşinlerin çocuğa ne za­man verilmesi gerektiği hakkındaki görüşler değişiktir. Eskiden bu besinleri vermek için çocuğun en az 6 aylık olması beklenirdi. Bugün 2-3 aylık hattâ 1 aylık çocuklara verilmesinde bir zarar görülmemektedir.

tarihinde yayınlandı

Gebelik Hastalıkları – Gebelikte Kusma – Gebelik Toksemisi

 Gebelik Hastalıkları – Gebelikte Kusma – Gebelik Toksemisi 

Gebelik HastalıklarıGebelik sırasında annenin çeşit­li şikayetleri olabilir ve gebeliğe has bazı hastalıklar belirebilir. Bunların, bazıları önemsizdir. Bazıları ise ha­yatı tehdit edecek kadar ciddidir. Bu hastalık ve şikâyetlerin tedavisi aşağıda kısaca ele alınmıştır:

Gebelikte Bel Ağrıları

Leğen ve sağrı kemiği arasında­ki mafsalın açılmasından ileri gelir. İyi uyan bir gebelik korsesi giymek faydalıdır. Ayrıca akşamları yatarken ağrıyan yere sıcak tatbik edilir.

Gebelik kusmaları

Gebelik süresince en çok karşılaşılan sorunların başında bulantı ve kusma gelmektedir. Kısa sürer ve aralıklı olursa normal bir şikayet olarak kabul edilir. Fakat sürekli ve ağır kusmalar su ve tuz kaybına sebep olarak annenin ve çocuğun hayatını tehlikeye atar. Bu durumda doktora veya hastaneye başvurma­lıdır. Bulantı ve kusmanın önlenme­si için kuru ve tuzlu çörekler yeme­lidir. Yemekte su içmekten kaçınmalıdır. Yağlı ve baharatlı şeyler yememelidir.  Bulantı önleyici ilaçlar kullanılır, ayrıca B6 vitamini faydalıdır. 2 gün ağızdan su bile almamamışsa  hastaneye başvurulmalıdır. Da­mardan serum tedavisi gerekebilir.

Gebelik Toksemisi

Gebelik sırasında görülen bu hastalığın başlıca üç belirtisi vardır:

1)      İdrarda albümin çıkması.
2)      Tansiyonun sık sık yükselmesi.
3)      Bulantı ve kusmaların sıklaşması.

Tokseminin neden kesin olarak bilinmemektedir. Rahimde ki çocuğun iyi bir pozisyon alamaması  ve süresinden önce ayrılması toksemiye neden olabilir. Bu rahatsızlıkta genellikle karaciğer, gözler ve böbrekler bozulmaktadır. Ağır vakalarda ise şuur kaybı ve ani çırpınmalar ortaya çıkabilmektedir. Gebelik sırasında toksemi durumunda annenin hayatını kurtarabilmek açısından çocuk derhal alınmalıdır. Aksi durumda hem annenin hem de çocuğun hayatı tehlikeye atılmış olacaktır.