tarihinde yayınlandı

Aids Nedir – Aids’den Korunma Yolları Nelerdir

AidsGünümüzün korkulu düşü AİDS. yeni bir hastalık olması, bu yüzden de halk arasında bu konudaki bilgilerin azlığı nedeniyle, pek çok kişinin kafasını kar­makarışık etmiştir.

AİDS ya da tam adıyla “edinilmiş bağı­şıklık sendromu” (İngilizce Acquired Immune Deficiency Syndrome), insa­nın enfeksiyonlarla savaşan bağışıklık sistemine saldırarak işlevlerini bozan HIV virüsüyle (insan bağışıklık yeter­sizliği virüsü) bulaşır. Bu konuda ya­pılan araştırmalar, HİV virüsünün üç ana yolla bulaştığı konusunda güçlü kanıtlar sağlamıştır.HİV bulaşmış bir kişiyle korunma önlemi alınmadan ku­rulan cinsel ilişki; HİV bulaşmış bir ki­şiden alınan kanın, başka bir kişiye aktarılması ya da virüs bulaşmış bir iğne kullanılması; özellikle anne ve babaları ilgilendiren, hamilelik, doğum ya da meme emzirme sırasında, HIV virüsü bulaşmış anneden bebeğe geçiş.

AİDS’den Korunma Yolları : 

AİDS‘li olmanız, ülkemiz gözönünde tutulduğunda son derece küçük bir olasılık olduğuna göre, bebeğinizi ya da çocuğunuzu “çağımızın vebası” diye de adlandırılan bu korkunç hastalıktan korumak için alacağınız önlemler, özellikle ikinci bulaşma yoluyla ilgilidir. Kan aktarımında ya da kan ürünlerinin yapımında kullanılan bütün kanlar günümüzde gelişmiş ülkelerde Elisa tarama testiyle ve VVestern leke testiyle antikorlar bakımından taranmakta ve bu testlerden birinde pozitif sonuç veren kan ya da kan ürünleri, kesin olarak kullanılmamaktadır. Gene de, bebeğinize ya da çocuğunuza kan verilmesi gerekirse, verilecek kana yukarda sözü edilen testlerin uygulanıp uygulanmadığı konusunda hastane personeliyle konuşun. Ayrıca, hangi nedenle olursa olsun, bebeğinize ya da
çocuğunuza, iğne yapılması gerektiğinde, mutlaka hiç kullanılmamış, temiz, mikroptan arındırılmış, bir kez kullanılıp atılan iğne ve şırınga kullanılmasını sağlayın.

tarihinde yayınlandı

Bebek Ağlaması – Bebek Ağlaması Tedavisi

bebek ağlamasıAğlama, ya bazen kaygı gibi bir duygu durumunun neden olduğu doğal ve çoğunlukla istemsiz (refleks) bir tepki olarak ya da bir ağrıya yanıt olarak ortaya çıkar. Bu gibi durumlarda ağla­manın amacı gerginliği azaltmaktır. Sözcüklerin kullanılamadığı başka du­rumlardaysa, ağrıyı, kederi ya da bir gereksinmeyi dile getirmenin bir yolu­dur. Yaşamın ilk haftalarında, bebeğin çevresindekilere iletişim kurabileceği tek yol, ağlamadır.

Gözyaşı, gözyaşı bezleri tarafından sürekli üretilen sulu, tuzlu bir sıvıdan oluşur. Gözyaşı bezleri, gözlerin üst dış köşelerinde yeralırlar. Gözyaşının akışı, gözü temiz ve mikroplardan anmış durumda tutar. Aynı zamanda, gözyuvarlarının kayganlığını sağlar; göz kırpma sırasında, göz kapaklarının gözyuvarlarının üstünde düzgün bir bi­çimde hareket etmelerine olanak verir.

Göz kapaklarının kırpılması sırasında, gözyaşı sıvısı, gözlerin iç köşelerinde­ki küçük deliklerin içine girer. Buradan, gözyaşı kanalları yoluyla aşağıdaki burnun ve gırtlağın arka yanına akar.

Bebeğiniz ağladığı zaman ya da bir gözü, içine kaçan tozdan, kum tane­sinden, vb. rahatsız olunca, gözyaşı akışı artar.

Ağlama Belirtileri :

Bebeğiniz ağlarken, gözyaşlarının ak­masının yanı sıra yanakları da kızarıp, ainı buruşabilir. Ağzının köşeleri ço­ğunlukla aşağı doğru kıvrılır ve soluk alıp verme düzeninde belirgin bir de­ğişme olur. Genel solunum hızı çok hız­lanır ve derin bir soluk almayı, hıçkır­ma ve çığlık halinde ağlama izleyebilir.

Bebeklerde ağlamanın en yaygın nede­ni acıkma, midesinde gaz birikmesi, genel huzursuzluk, herhangi bir ağrı özellikle diş çıkarma sırasında, can sıkıntısı ve kendisini yalnız hisset­mesidir. Aşırı uyarılma ve yorgunluk kadar, ürkütücü bir ses de ağlamayı başlatabilir. Bebeği sert hareketlerle yatağından almak, giydirmek ve soy­mak, gözyaşlarının kolayca akmasına yol açarsa da, ıslak ya da kirli alt bez­leri,  çok uzun süre değiştirilmeden bırakılmadıkça çok fazla sıkıntıya yol açmaz ve genellikle bebeğin ağlama­sına neden olmaz. Bebeğin ağlamasına yol açan bir başka neden de, hastalık başlangıcıdır.

Ağlama Tedavisi :

Ağlamanın nedenini bulmaya çalışın ve önce bu nedeni ortadan kaldırın. Son­ra, bebeğin ağlamasının durması için. çeşitli yatıştırma tekniklerine başvu­run. Bazı bebekler bir battaniye içine iyice sarmalanmaktan, sallanmaktan ya da oda içinde kucakta dolaştırılmak­tan çok hoşlanırlar. Bazıları hafif mü­zik sesiyle ya da ninni, şarkı söylenince rahatlarlar. Daha büyük çocuklar göz­yaşlarını kısa sürede denetim altına alabilirler; buna karşılık çok küçük bir bebek, yatıştırıldıktan çok sonra da, hıçkırmayı sürdürebilir. Bebeğiniz çok ağlıyorsa, altında hiçbir ciddi neden bulunmadığından emin olmak için, doktoruna muayene ettirin.